TMMOB, İTO, DİSK ve KESK’ten ‘otel’ açıklaması
“`html
Bolu’daki Yangın Sonrası Gelişmeler: TMMOB ve Sendikalardan Ortak Tepki
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve İstanbul Tabip Odası (İTO), Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Oteli’nde meydana gelen trajik yangın olayına ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Can güvenliği için gerekli önlemler ‘kaynak israfı’ olarak değerlendirilmeyi bırakmalıdır. İlgili meslek odalarının ve bilim insanlarının uyarılarına kulak tıkayan yönetim anlayışı devam ettiği sürece, vatandaşlarımız hayatlarını kaybetmeye devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.
“HAYATIMIZI KAYBETMEKTEYİZ”
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu üyesi Aydan Adanır Usta ve KESK İstanbul Şubeler Platformu üyesi Barış Uluocak ile birlikte düzenlenen toplantıda vurguladı: “Yasal düzenlemeler ve kamu denetimi sağlanamadığı sürece, bu tür olaylar sermaye odaklı çıkarların ön planda olduğu bir ortamda felaketlere dönüşmektedir. Yangınlarda hayatını kaybeden, depremlerle yıkılan binalarda kalan ve iş kazalarına kurban gidenler maalesef bizleriz.” şeklinde önemli bir tespit yaptı.
“TEK ÇARE BİLİMSEL ÖNLEMLER”
Yangın, belirsiz zamanlarda ortaya çıkan bir felakettir ve süresi tahmin edilemez. Bu nedenle, bilim ve teknolojinin sunduğu tüm önlemlerin titizlikle alınması şarttır. Mühendislik çözümleriyle, düzenli bakım ve denetimler ile önlenebilecek olayların ölümle sonuçlanması, ülkemizin acı bir gerçeği olmuştur.
YETERSİZ GÜVENLİK ÖNLEMLERİNE DİKKAT
Yangının nedeni ve otelin yangın güvenlik tedbirleri resmi incelemeyle belirlenecek olsa da, yangın tespiti ve tahliye süreçlerinde ciddi eksiklikler gözlemlenmektedir. Yangının meydana geldiği tesiste, yeterli yangın güvenlik önlemlerinin alınmadığı açıkça ortadadır. Sosyal medyada ve basında paylaşılan görüntüler, binanın tahliyesindeki zorlukları gözler önüne sermektedir. Merdivenlerin dumanla kaplanması, kaçış seçeneklerini kısıtlayarak korku dolu anlara yol açmıştır.
Grand Kartal Oteli’nin kapasitesi 350 yatakla sınırlıdır ve yangın durumunda otomatik sprinkler sistemi gibi güvenlik önlemleri gereklidir. Ancak olaydan sonra bu sistemlerin varlığı ve işlevselliği sorgulanmaktadır.
MEVZUATTAKİ KUSURLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Bu tür güvenlik sistemlerinin zorunlu olup olmadığı da tartışmalıdır. Yangından Korunma Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler, bazı eski binalarda yangın önlemlerini zorunlu kılmamaktadır. 29 Haziran 2017’de yapılan düzenlemeyle, eski yapılar mevcut yapı statüsüne alınmış, bu da yangın güvenliği konusunda eksiklikleri beraberinde getirmiştir.
TMMOB, uzun yıllardır bu eksikliklere dikkat çekmekte ve kamuya açık yerlerde yangın güvenliğinin artırılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Son yangın olayı, mevzuatın gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Öte yandan, 2012 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayımladığı genelgeye göre, itfaiye tarafından yangın projelerinin incelenmesi durdurulmuş, denetim sorumluluğu ilçe belediyelerine verilmiştir. Yangın sistemi denetimlerinin azalması, genel güvenlik açığını artırmaktadır.
SORUMLULARIN CEVAP VERMESİ GEREKİYOR
Bu trajik olayda can kayıplarının sorumlusu, denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve ilgili mevzuatları eksik düzenleyen hükümet ve çıkarları doğrultusunda hareket eden sermaye sahipleridir. Ülkemizdeki denetim eksiklikleri bir kez daha açığa çıkmıştır. TMMOB olarak, yangın sistemlerinin düzenli olarak denetlenmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Bugün karşılaştığımız bu üzücü tablo, gerekli önlemleri almayanların ve bilimin gerekliliklerine kulak tıkayanların sorumsuzluklarının bir göstergesi olmuştur.
Hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralananlara acil şifa diliyoruz. İmza atan demokratik kitle örgütleri olarak, can güvenliği önlemlerinin ‘kaynak israfı’ olarak görülmeye devam etmesine karşı çıkıyoruz. Ancak yasaların doğru uygulanması, bu tür felaketlerin önlenmesi için elzemdir.
HÜKÜMETE ÇAĞRIMIZ VAR!
Hükümetten talebimiz, Yangından Korunma Yönetmeliği’nde acilen düzenlemeler yapılması, kamuya açık her bina için mühendis bulundurma zorunluluğunun getirilmesidir. Yangın algılama ve ikaz sistemleri için gerekli periyodik bakım ve kontrollerin tanımlanarak, bu sistemlerin her zaman işlevsel olmasının sağlanması önemlidir. Mevzuat eksikliği nedeniyle yangınlara karşı zayıf kalan yapıların, yöneticilerinin ve işletmecilerinin, mevzuata bakılmaksızın tedbir alması gerekmektedir.
Biz, imza atan kuruluşlar olarak, önlenebilir her hayat kaybının bir cinayet olduğunu vurguluyor, ihmal ve sorumluluk sahibi kişilerin en kısa sürede cezalandırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu acı olayın takipçisi olacağız ve insan hayatını değil karı önceleyen bu düzenin değişimi için mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.
“`