Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Bu yıl 25’inci yılını kutlayan ve Hitay Holding bünyesinde faaliyet gösteren Teknoser, başta finans, kamu, enerji, ulaşım, telekom, üretim, inşaat, perakende, turizm olmak üzere geniş birçok sektöre teknoloji çözümleri sunuyor.
650 çalışanı ve Türkiye geneline yayılmış 74 ofisiyle sistem entegratörü olarak çalışan Teknoser, kendi ürettiği POS yazılımını da ihraç etmeye başladı. Teknoser Genel Müdürü Altay Doğu, “Yazılım geliştirme departmanımız sektöre özel yazılım ürünleri geliştiriyor. Kendi operasyonlarımızda kullandığımız iş akış yazılımımızı geliştiren çekirdek bir ekibimiz var” dedi.
POS yazılım ihracatını Orta Asya ve Ortadoğu’ya yapan firma, 2024’te yeni pazarlara açılacak. Teknoser olarak son iki yılı yüksek büyüme oranıyla kapattıklarını kaydeden Doğu, bu kapsamda 2024 için yeni açılımlar planladıklarını söyledi. Finans, kamu, telekom ve genel sektördeki büyümeyi devam ettireceklerini dile getiren Doğu, “Global ve alanında lider üreticilerle olan iş birliklerimizi bir üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz.
Yurt dışında yakaladığımız ivmeyi 2024 senesinde yeni coğrafyaları ekleyerek arttırmayı planlıyoruz. Yerli teknoloji firmalarına işlerini büyütmek üzere destek olmak, Teknoser’in imkanlarından yararlandırmak, her seviyede iş birliği yaparak ülkemize yeni değerler kazandırmak, ekonomiye, istihdama artan şekilde katkı sağlamak hedeflerimiz arasında” diye konuştu.
Bunun yanında bazı alanlarda yurtdışınan aldıkları ürünleri ‘üretebilir miyiz’ diye baktıklarını ifade eden Doğu, şöyle devam etti: “Örneğin enerji sektöründe çok büyük bir IOT projesini hayata geçirdik, bu alanda bir katkımız olabilir mi diye değerlendirmelerde bulunuyoruz. Ancak ve ancak ticari başarısı olan, sürdürülebilir işleri gündemimize alıyoruz.”
Hangi sektörde olursa olsun tüm işletmelerin teknolojiyle çok daha yakın çalışmak zorunda olduğunu vurgulayan Doğu, “Şirketlerin, verimlilik, karlılık, ürünlerini pazara çok daha hızlı sunabilmek gibi birçok sebepten dolayı teknolojiyi hayatlarının bir parçası haline getirmeleri gerekiyor. Bu durum da bünyedeki teknik bilgi birikim ihtiyacını artıyor.
Bu ihtiyacı adreslerken kendi ana işlerindeki odaklarının etkilenmemesi gerekiyor” dedi. Teknoser’in bu noktada devreye girdiğini söyleyen Doğu, şu bilgileri verdi: “Hem altyapı hem yazılım çözümlerini hem de uygulama katmanındaki ya da erişim seviyesindeki çözüm alternatiflerini uçtan uca ortaya koyabiliyoruz.”
Şirket olarak siber güvenlik, bulut bilişim gibi teknoloji ihtiyaçlarına yanıt verdiklerini açıklayan Doğu, “Teknolojinin çoklu kullanımıyla birlikte şirketler siber saldırılara açık hale geliyor. Biz pek çok üreticiyle iş ortaklığı yapıyor, siber güvenlik alanında güvenilir çözümler sunuyoruz” diye konuştu.
Kamudaki iş hacmi artırılacak
Şirketin kamu sektörüne de hizmet verdiğini anlatan Doğu, şu bilgileri verdi: “Çok güçlü olduğumuz servis tarafında kamudaki ve özel sektördeki işlerimiz yarı yarıya. Ürünler tarafında ise özel sektörün payı biraz daha fazla. Kamudaki iş hacmimizi daha da artırmayı hedefliyoruz.
Savunma sanayiinde pek çok kuvvet komutanlığında ürün tedariği ve bakım destek hizmetleri alanında çözüm sağlıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Fatih projesi kapsamında okulların destek ve bakım hizmetlerini sağlıyoruz. Adalet Bakanlığı’nın SEGBİS projesine de katkı sağlıyoruz.”
Üretim daha çok teşvik edilmeli
Türkiye’nin lojistik açıdan avantajlı konumda olduğunu söyleyen Altay Doğu, “Tüketime yakın bir noktada rekabetçi ve makul maliyetlerle üretim yapabilirsek üretimde üs konumuna geçebiliriz. Global markaların ve üreticilerin Türkiye’de üretim yapması teşvik edilmeli. Kendi ürünümüzü geliştirmek, kendi markalarımızı yaratmak için teknokentlerin, teknoparkların, Ar-Ge merkezlerinin önemli bir fonksiyonu bulunuyor. Dolayısıyla bu oluşumlar daha çok teşvik edilmeli. Buralardan çıkan yerli ürünlerin, pozitif ayrımcılıkla öncelikli olarak tercih edilmesi önemli” dedi.